Psikoterapi, çeşitli ruh sağlığı sorunları veya duygusal zorluklar söz konusu olduğunda konuşarak yardımcı olmayı hedefleyen bir tedavi türüdür. Psikoterapinin yardımcı olabileceği durumlar arasında stresli yaşam olaylarıyla başa çıkma, travmanın etkisi, kayıplar, bağımlılıklar, depresyon veya anksiyete gibi durumlar yer alır. Bazen semptomların hafifletilmesinin yanında, davranışların psikolojik temel nedenlerini belirlemeye yardımcı olma, işlev arttırma ve duygusal refahı iyileştirme hedef alınabilir.
Seanslar
Seanlar genelde haftada bir kez ortalama 50 dakika yapılır. Hem danışanın hem de terapistin psikoterapiye aktif olarak katılması gerekir. Bir kişi ve terapisti arasındaki güven ilişkisi, birlikte etkili bir şekilde çalışmak ve psikoterapiden kazanımlar elde etmek için önemlidir.
Psikoterapi kısa süreli olabilir (birkaç hafta ila ay), daha dirençli zorluklarla ilgilenebilir veya uzun süreli olabilir (aylar ila yıllar). Tedavinin hedefleri, tedavi süresi ve sıklığı danışan ve terapist tarafından birlikte tartışılır.
Gizlilik, psikoterapinin temel bir gerekliliğidir. Danışanların kişisel duygu ve düşüncelerini paylaştığı bu ortamda, terapistin seansta paylaşılanları koruması temel etik görevidir.
Psikoterapi Türleri
Ruh sağlığı alanında çeşitli terapi türleri mevcuttur. Terapi türünün seçimi danışanın özel şikayetine, koşullarına ve tercihine göre şekillenebilir. Danışanın koşullarına ek olarak terapistin de deneyim ve tecrübesi, klinik gözlemleri hangi terapi türüyle ilerleneceği konusunda rol oynar.
Terapistler, psikoterapiye başvuran kişinin ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılamak için farklı yaklaşımlardan unsurları da birleştirebilirler.
Etkili olduğu kanıtlanmış bazı psikoterapi yaklaşımları;
Bilişsel Davranışçı Terapi: Duygu, düşünce ve davranış zincirini temel alır. Sağlıksız veya etkisiz olan düşünce ve davranış kalıplarını belirleme ve değiştirme, bunların yerine daha doğru düşünceler ve işlevsel davranışlar koymalarına yardımcı olur.
Psikodinamik Terapi: Davranış ve zihinsel esenliğin çocukluk ve geçmiş deneyimlerden kaynaklandığı fikrine dayanır ve bilinçsiz (kişinin farkındalığı dışında) olabilecek duyguların bilinçli farkındalığa getirilmesini içerir. Kişi, öz farkındalığını geliştirmek ve derinlere yerleşmiş kalıpları değiştirmek için terapistle birlikte çalışır, böylece hayatının sorumluluğunu daha iyi üstlenebilir.
Şema Terapi: Değiştirilmesi zor, çocukluk ve ergenlik döneminde belirgin kökenleri bulunan psikolojik rahatsızlıklar için tasarlanmış bilişsel, davranışçı, kişiler-arası, yaşantısal teknikleri birleştiren bütünleştirici bir teori ve tedavi türüdür.
Diyalektik Davranış Terapisi: Diyalektik davranış terapisi, duyguların daha etkili bir şekilde düzenlenmesine yardımcı olan özel bir BDT türüdür. İnsanların sağlıksız veya yıkıcı davranışlarını değiştirmek için kişisel sorumluluk almalarına yardımcı olacak yeni beceriler öğretir.
EMDR: EMDR (Eye Movement Desensitization and Reprocessing), insanların rahatsız edici yaşam deneyimlerinin sonucu olan semptomlardan ve duygusal sıkıntılardan iyileşmelerini sağlayan bir psikoterapi türüdür. Sıkıntı ve semptomları ortaya çıkaran anılar çift yönlü uyarım ile birlikte ele alınır.
Psikoterapi İşe Yarar Mı?
Araştırmalar, psikoterapi alan çoğu kişinin semptomlarında rahatlama yaşadığını ve yaşamlarında daha iyi işlev görebildiğini göstermektedir. Psikoterapi alan kişilerin yaklaşık %80’i fayda görmektedir. Psikoterapi başarısına yönelik önemli noktaları iyileşmeye yönelik zamansal beklenti, tedaviye uyum, açık olma, terapist- danışan ilişkisi(iş birliği, uyum vs.) oluşturur. Psikoterapinin duygusal ve psikolojik refahı artırdığı ve beyin ve vücuttaki olumlu değişikliklerle bağlantılı olduğu birçok farklı araştırma tarafından gösterilmiştir. Psikoterapi tam anlamıyla kişileri rahatsız eden durum ve olayları ortadan kaldırmasa da bunlar ile daha işlevsel ve sağlıklı bir şekilde baş etmeyi sağlayabilir.
Psikoterapi Almaya Karar Verdiğinizde…
Birlikte çalışmak istediğiniz terapistin donanım ve yetkinliğini araştırın. Psikoloji alanında lisans ve yüksek lisans mezunu olması önemli kriterlerdendir. Eğitim hayatına ek olarak aldığı terapi eğitimleri ve çalışma alanlarının sizin beklentiniz ile uyumlu olmasına dikkat edin. Bu konularla ilgili terapistiniz ile konuşmaktan çekinmeyin.
Terapi sürecinde kendiniz ve beklentileriniz hakkında olabildiğince açık olmaya çalışın.
Terapistinizden “sizin” hayatınıza yönelik direkt bir yönlendirme beklemeyin.
Terapi süresine ortak olun. Katılıma, seans aralarında verilen çalışmaları yapmaya özen gösterin.
Uzman Psikolog Aleyna Şahin tarafından farklı kaynakların çevirilmesi ve eklemelerin yapılmasıyla oluşturulmuştur.